Muay Thai Tarihi
Muay thai tarihi (Tayland Boksu); savaşların kılıç, ok ve mızraklarla yapıldığı ortaçağ dönemlerinde başladı. Yumruk yumruğa yapılan bu dövüşte yumruklar, tekmeler, dizler ve dirsekler silah olarak kullanılır. Askeri eğitime de dahil edilen bu spor Kral Naresuan zamanında (M.S. 1560) meşhur oldu. Kral, Burma ve Siam arasındaki savaşlarda esir düşmüştü. Burmalılar kendi dövüşçülerini dünyanın en iyi dövüşçüleri olarak kabul ediyorlardı ve krala en iyi dövüşçüleri ile dövüşmesi için bir şans tanıdılar. Eğer kazanırsa özgür olacaktı ve kral kazandı. Kral Narasuen, SİAM’a döndüğünde büyük bir şölenle karşılandı ve kısa zaman da siam stili boks ulusal bir spor olarak kabül gördü. O günlerden tibaren 20. yy baslarına kadar; dövüşçüler atların derilernden sırımlar yapıp eldiven olarak kullandılar. Ayrıca; dövüşçüler kendi aralarında anlaşarak cam parçalarını ezip sırımların üzerine yapıştırabiliyorlardı.
Taylantlılar Muaythai’yi kendilerine prestij sağlayan ulusal bir spor olarak kabul ederler. Taylantlı erkek çocuklar okuluna giderek veya kendi başlarına Thai sitili boksun nasıl yapılacağını öğrenirler. Taylant’lı kızlar bile Muaythai’nin temel prensiplerini bilirler ve gerektiğinde bunları, kendilerini savunabilmek için kullanırlar.
Muaythai bir çok ülkede popüler olmuş ve geniş bir kitleye yayılmıştır.
Muaythai’nin gelişimi
Muay thai tarihi gelişimi
Şu anda thai stili boksun başlangıç tarihini gösteren kesin kaynaklar maalesef yok. Sadece Thai Boxun Taylandlıların Çinin güneyinden göç etmeleriyle başladığını varsayabilmekteyiz. Taylandlılar bu göç esnasında yöre halkının büyük bir direnişi ile karşılaştılar ve saldırganlardan saklanmak zorunda kaldılar. Hayatta kalabilmek için büyük mücadeleler verdiler.
Eski zaman silahları sadece kılıç mızrak, kargı, ok veya yaylardan ibaretti. Fakat bu silahlar yakın dövüşte çok hantal kalıyorlardı. Dolayısıyla dirsekler, yumruklar, dizler ve tekmeler Taylantlılara daha pratik geldi. Sonuçta çok başarılı olmuşlardı, böylece savaşlarda kullanılan yeni bir dövüş sanatı gelişmiş oldu.
İşte bu MUAYTHAI’di yani TAYLAND BOKSU. Taylandlılar nihayet uygun bir yere yerleşerek kendi şehirlerini kurdular ve büyük bir devlet olup arazilerini genişletmeye başladılar. Artık en büyük ihtiyaçları ülkeyi savunabilecek büyük bir orduydu. İşte askerlere silah kullanımı yanında Muaythai’i çalışma zorunluluğu getirildi. Böylece atak ve savunma için yeni taktik ve teknikler geliştirdiler ve bunlara da boks teknikleri adını verdiler.
Sonraları siviller bu dövüş sanatına el atarak onu “bir kendi kendini savunma sanatı” yada asker olmak için ihtiyaç duyulan beceri olarak gördüler. Tayland krallarından Kuhun Luang Sorasak ( Kaplan Kral) sık sık çeşiyli ülkelerin tapınaklarına giderek kim olduğunu belli etmeden gizlice dövüşlere katılıyordu. Kral yetenekli bir dövüşçü olarak bilinirdi. Çoğunlukla kendini gizleyip halk arasında dövüşlere katıldığından bir halk kahramanı olarak kabül gördü. Rattanoksin döneminde Muaythai bir ulusal dönüş sanatı olmaya devam etti ve düzenlenen eğlencelerde yarışmaları yapıldı. Maçlarda zaman tutma işlemi delik bir hindistan cevizi kabuğunun yüzdürülmesiyle yapılıyordu. Kabuk battığında raundun bittiğini belli etmek için ise davul çalınıyordu. 1788’de iki fransız kardeş Taylanda geldiler. Bu iki kardeş Hind-i Çin’in kenarın da ve adalarda pek çok boksörü mağlup etmişlerdi.
Kral 1.RAMA bu meydan okumayı kabul etti. Bu arada Phraya Klang meydan okumayı kabul edeceğini fakat 50 chang tutarında bahse girmeleri gerektiğini söyledi. (50 chang o zaman yüklü bir miktardı) .Ama kral koruyucularından Muen Plan’ı Fransızlarla dövüşmek için seçti. Karşılaşma büyük sarayın açık alanında düzenlendi. Muen Plan krala ait dövüş giysilerini giydi. Ğöğsü açıktı ve sihirli bir tılsım takmıştı. Ayrıca darbeleri önlemek içinde vücuduna yağ sürmüştü. Dövüş başladığında Fransız, Muenin köprücük kemiğine ve boynuna atak yaptı ancak Muen kendini Muaythai ile savundu. Fransızın kardeşi abisinin hiçbir ilerleme yapamadığını görünce sinirlendi ve Muen’e arkadan gizlice vurdu. Bu esnada Muen Fransızın işini bitirmişti bile. Muhafızlar kurallara uymayan bu hileye karşı ileri atıldılar, sonra Fransızlar yenildiklerini kabul ederek geri çekildiler. Ertesi gün Tayland’dan ayrıldılar ve birdaha Tayland boksörleri ile dövüşmemeleri gerktiğini öğrendiler.
Kral 5.Rama döneminde Thai-Boks maçları çok meşhur olmuştu ve galip gelenler Kraldan çeşitli ünvanlar ve hediyeler alıyorlardı. Yine bu dönemlerde boks kampları düzenlenmeye başlandı. Kral ailesine mensup kimseler, diğer ülkelerden yetenekli kimseler bulup kamplar arası dövüşler düzenliyorlardı. Galip gelenler para ve değerli armağanlarla ödüllendiriliyordu. Bu dönem TAYLAND BOKSU’unun altın çağı olarak nitelendirilir. Kral 6.Rma döneminde de Thai-Boks maçları devam etti. Bu dönemde maçlar uygun genişlikteki alanlarda ama standart olmayan ringlerde yapılıyordu. Zamanla halatlarla çevrili, standart yükseklikteki ringlerde yapılmaya başlandı. İlk ring 1921 yılında SUAN KULARP denilen yerde inşa edildi. Fakat; gelenekselliğe uyarak dövüşçüler hala ellerini sırımlarla sarmaya devam ediyorlardı.
THAI-BOKS yaygınlaştıkça Thai-Boksörlerine meydan okuyan yabancı dövüşçülerin sayısı da artmaya başladı. Önemli ve meşhur bir serbest stil maçı genç boksör HARNTALAY ile Çin’den gelen CHİN CHANG arasında yapıldı. Karşılaşmayı büyük bir kalabalık izliyordu. Sonuçta genç Harntalay rakibini sert bir tekme ile saf dışı bıraktı. Bu dönemden sonra ringlerde hakemlerde görev yapmaya başladı. Rauntlar dakikalarla belirlenmeye başlandı. Bütün bu yenilikler dış ülkelerden gelen etkiler sonucu benimsendi. Ancak sırım ile elleri bağlama 1929 yılına kadar sürdü. Bundan sonra normal boks eldiveninin kullanımına geçildi. Lumpini parkındaki ringde Filipinli bir boksörün ilk defa box eldivenleriyle gösteri yapması, sonraları eldivenlerin kullanılmasını teşvik etti. Kral 7. Rama dönemi önemli bazı değişikliklerin yapıldığı dönemdir. Bangkok’ta ve diğer şehirlerde kalıcı Thai-Boks statları inşa edildi. Fakat bu statlar 2. Dünya Savaşı (1942-45) süresince yavaş yavaş ortadan kayboldu. Savaştan sonra ise bir gecede mantar gibi tekrar ortaya çıktılar.
Turnuvalarda dövüşmek için diğer ülkelerden gelen pek çok boksör Bangkok’ta toplanıyordu. Nihayet ilk standart boks stadyumu 1945’te inşa edildi ve adı RAJADAMNERN olarak belirlendi (bu stat halen faaliyette olup dünyanın en ünlü statyumudur).Artık muhtelif kurallar koymanın zamanı gelmişti, 3’er dakikadan 5 raunt üzerinden maçlar düzenlendi. Rauntlar arasına 2 dakika mola süreleri ilave edildi. Daha sonra ise sikletler belirlenerek bu kilolarda şampiyonlar belirlenmeye başlandı. En sonunda Muay thai günümüzdeki şeklini aldı. Ancak Thai-Boks halen gelişimini sürdürmektedir. Muay thai artık uluslar arası bir dövüş sanatıdır. Eğer bu spor ile ilgilenen herkes, bu sanatı yükseltmeye , korumaya ve gelecek nesillere aktarmaya gayret ederse, Thai-Boks ilelebet yaşayacak ; Tayland halkı için çok değerli bir sanat olmaya ve kendilerini tanıtmaya devam edecektir.